13 Kasım 2012 Salı
Catwork Remix Engineers Ft.Arif Akpinar - Seni Seviyorum
http://www.youtube.com/watch?v=5qC6Vv_VCP8&feature=g-user-u
6 Nisan 2011 Çarşamba
1 Nisan 2011 Cuma
23 Mart 2011 Çarşamba
22 Mart 2011 Salı
21 Şubat 2011 Pazartesi
24 Eylül 2010 Cuma
20 Ocak 2010 Çarşamba
14 Aralık 2009 Pazartesi
11 Aralık 2009 Cuma
15 Eylül 2009 Salı
17 Kasım 2008 Pazartesi
11 Haziran 2008 Çarşamba
6 Haziran 2008 Cuma
2 Haziran 2008 Pazartesi
12 Mayıs 2008 Pazartesi
8 Mayıs 2008 Perşembe
26 Nisan 2008 Cumartesi
15 Şubat 2008 Cuma
19 Ocak 2008 Cumartesi
17 Ocak 2008 Perşembe
13 Aralık 2007 Perşembe
Bugün seni çok aradım...
Seni çok, çok özledim...
Sana dokunamanın özlemi...
Senin yokluğunun arayışı...
Bulamanın ezikliği, hissizliği...
Geri kalan zamanların sessizliği...
Çok arayacağım bu kimsesizliği...
Sen benim herşeyim, ben senin herşeyin...
1 Aralık 2007 Cumartesi
Jackson Brown'in "Şu Hayatta Neler Ögrendik Neler" adli kitapciğindan:
1- Kendimi neselendirmek istedigim zaman en iyi yolun baska birini neşelendirmeye çalışmak olduğunu öğrendim.
2- Bir bebegin evlilik sorunlarini çözemeyecegini ögrendim.
3- Bir tartismayi tatliya baglamadan yataga gidilmemesi gerektiğini öğrendim.
4- Insanin kendisinden daha sorunlu birisiyle evlenmemesi gerektigini ögrendim.
5- Çalistirdigimiz insanlara iyi davrandigimizda, onlarin da müsteriye iyi davrandiklarini ögrendim.
6- Bir toplantida zekâmi ya da sohbetimi göstermek konusunda tercih yapmak gerektiğinde sohbeti seçmenin daha iyi olacağını öğrendim.
7- Insanlara iyi davranmanin hiçbir maliyeti olmadigini ögrendim.
8- Gerçekten yasamaya baslamak için emeklilik beklenirse, çok uzun bir süre beklenilmiş olunacağını öğrendim.
9- Iyi kalpli olmanin mükemmel olmaktan daha önemli oldugunu.
10- Bir domuza ve bir çocuga istedikleri her seyi verirseniz sonuçta çok iyi bir domuzunuz ve çok kötü bir çocuğunuz olacağını öğrendim.
11- Kimle evlenecegin kararinin hayatta verilen en önemli karar olduğunu öğrendim.
28 Kasım 2007 Çarşamba
25 Kasım 2007 Pazar
Sensiz... Sessiz...
Sanki dün bana elvada dedin...
ve dediğinide yaptın...
Babalar hiç unutulmaz...
Ben senin, sen benim her şeyimdin...
Her zaman, her yerde yanımda hissettim...
Senin mekanın cennet olsun...
Sevgili Babacığım... Babacığım... Babam benim...
ve dediğinide yaptın...
Babalar hiç unutulmaz...
Ben senin, sen benim her şeyimdin...
Her zaman, her yerde yanımda hissettim...
Senin mekanın cennet olsun...
Sevgili Babacığım... Babacığım... Babam benim...
24 Kasım 2007 Cumartesi
22 Kasım 2007 Perşembe
Kedi evini sever...
Herşeyini borçlu olduğu efendisini Tanrı gibi gören ve herkesi seven köpeklerden farklı olarak kedi, evini sever; efendisini ise daha az sever.
Bu nedenle kedinin gerçek efendisi yoktur; kendi kendinin efendisidir. Kedinin bu özellikleri nedeniyle, insanlar kedilere karşı kayıtsız kalamazlar. Bazıları kediye tutkuyla bağlanır, onlarla dostluk kurar ve onları korur; bazıları da karşı tavır alır, kedileri hiç sevmezler.
Doğada 35 çeşit vahşi kedi türü vardır. Bunlardan 7 tanesi, yani aslan, kaplan, jaguar, çita ve 3 farklı leopar, "büyük kediler" denilen gruptadır. Geri kalan 28 çeşitse "küçük kediler"i kapsar. Bizim minnoşlar, yani Felis sylvestris catus yaklaşık 4000 yıl önce Afrika vahşi kedisinin Mısırlılar tarafından çoook uzun bir süreçte evcilleştirilmesi sonucu ortaya çıkmışlar; bilmiyorum, bence iyi de çıkmışlar yani evcil kediler şu an bütün kıtalarda bulunurlar. Vahşi kedilerse Antartika, Avustralya ve Madagasgar hariç dünyanın her yerinde bulunabilirler.
Kedilerin uzun, kaslı, esnek vücutları ve yuvarlak kafaları vardır. Kuyruk boyu değişik uzunluklardadır. Bacaklar da aynı şekilde uzun ya da kısa olabilir. Kedilerin ön ayaklarında 5, arka ayaklarındaysa 4 tane parmakları vardır. Her parmakta tırnak bulunur. Kediler istedikleri zaman pençelerindeki tırnakları çıkarabilir, istediklerinde de geri çekebilirler. Patilerindeki yumuşak bölgeler hariç (hani yürüdüklerinde iz bırakan yerler), kedinin tüm ayakları tüyle kaplıdır. Bu, kedinin sessiz bir şekilde avlanabilmesini sağlar.
Kedilerin koku, duyma ve görme duyuları oldukça keskindir. Ayrıca ayaklarındaki, ağız kenarlarındaki ve gözlerinin üstündeki bıyıklar, kedilerin hareket etmesine ve geceleri avlanabilmesine yardımcı olur.
21 Kasım 2007 Çarşamba
20 Kasım 2007 Salı
Bir kızılderili öğretisi...
Bir gun new yorkta bir grup is arkadasi yemek molasinda disariya cikarlar, Gruptan biri kizilderilidir yolda yururken insan kalabaligi siren sesleri yolda calisma yapan iscilerin araclarinin cikardigi gurultu araclarin korna sesleri arasinda ilerlerken kizilderili kulagina cir cir bocegi sesinin geldigini soyler ve aranmaya baslar arkadaslari bu gurultunun arasinda bu sesi duyamayacagini kendisinin oyle zannettigini soyleyip yollarina devam ederler.
Aralarindan bir tanesi inanmasa da onunla birlikte aramaya devam eder.
Kizilderili caddenin karsisina dogru yurur arkadasi da arkasindan takip eder ve o binalarin arasinda bir kac tutam yesilligin arasinda gercekten bir cir cir bocegi bulurlar.
Arkadasi kizildereliye senin insanustu guclerin var bu sesi nasil duydun diye sorar, kizilderili ise bu sesi duymak icin insanustu guclere sahip olmaya gerek olmadigini soyleyerek arkadasina kendisini izlemesini soyler.
Kaldirima gecerler ve kizilderili cebinden cikardigi bozuk parayi kaldirimda yuvarlayarak atar, bir cok insan bozuk para sesinin ceplerinden dusen bir parami diye sesin geldigi yone dogru bakar.
Kizilderili arkadasina donerek, "Gordunmu onemli olan nelere deger verdigin ve neleri onemsedigine baglidir.
Herseyi ona gore duyar, gorur ve hissedersin" der.